Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Ağustos 01, 2017

Doğa Kimden Nasıl İntikam Alıyor?


Geçtiğimiz günlerde hepimizi çok korkutan ve İstanbul'da yaşayanların büyük bir kısmına maddi- manevi zarar veren bir fırtına yaşadık. Fırtınanın şokunu atlattıktan sonra konuşulanlar, yazılanlar her yerde aynı başlık altında gelişti: "Doğa intikamını alıyor." Bu varsayıma göre giderek azalan ağaçların, betonlaşan İstanbul'un, kirlenen dünyanın intikamını alan "doğa"ydı yaşadığımız fırtınanın suçlusu. İnsanlar değil. 

Ben bu sorumluluğu insandan alıp maddelere ya da kavramlara yükleyen cümleleri sevmiyorum ve hatalı da buluyorum diğer yandan. Çünkü bireysel sorumluluğumuzu unutturup karşımıza aslında gerçekte var olmayan bir düşman koyuyor. Ona öfkelendiriyor. Farkında olmadan tüm sorumluluğu başka bir şeye yükleyip içimiz rahat yolumuza devam etmemizi sağlıyor. Tıpkı her bayram onlarca can alan trafik canavarı gibi. Tıpkı yine son günlerin gündeminden düşmeyen hafriyat kamyonları gibi. Kişiyi olayın içinden tamamen çıkartıp yarattığımız bu hayali düşmanla savaşmaya başladığımızda da bir sonuç alamıyoruz tabii ki. 



Kesilen ağaçlara ses çıkartmayıp bir tek ağaç bile dikmeyip halen kimyasallarla temizlik yapan, deodorant kullanan, toprağa değil betona yatırım yapan insanlar fırtına karşısında kendini çaresiz görüp düşman olarak doğayı belliyor sonra da "doğa intikamını alıyor" diyerek günahı üzerinden atmaya çalışıyor. Oysa her birimiz suçluyuz. Tek suçsuz olan doğa bu yıkımda. Bireysel sorumluluklarımızı yerine getirmediğimiz sürece ölüp öldürüp başkasını suçlamaya devam edeceğiz. Çünkü böylesi daha rahat. Daha kolay. 



Direksiyon başında instagram storyleri çekerek trafik canavarıyla savaşılmadığı gibi tek bir ağaç bile dikmeden afetle savaş olmuyor. Suçlu doğa değil. Suçlu doğayı bu afetlere karşı çaresiz bırakan insan çünkü. Suçlu trafik canavarı değil kuralları çevresinde polis yoksa hiçe sayan insanlar çünkü. Suçlu hafriyat kamyonu değil o kamyonun direksiyonunda oturan, o direksiyonda oturanı denetlemeyen, denetlenmeden işini doğru düzgün yapmayı aptallık, başkalarının hakkını yemeyi uyanıklık zanneden insan çünkü. İnsanın insandan başka düşmanı yok. Kendine saygısı olmayan, birbirine saygısı olmayan, yaptığı işe, yaşadığı dünyaya saygısı olmayan insan hem kendinin hem de diğerlerinin düşmanı. Başka bir düşman aramaya gerek yok.


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın