Her "Bebek" doğduğunda bir "Anne" doğar.

Bu Blogda Ara

Beylikdüzü Mekanları

Işığını Takip Edenler

Beylikdüzü Anaokulu

Bumerang - Yazarkafe

Ağustos 01, 2017

Şımarık Çocuk Bir Şehir Efsanesi Mi?



Bir kaç ay önce bir "çocuk uzmanı" sosyal medya hesabında "Televizyon İzleyen Çocuklar Saldırgan Oluyor" başlıklı bir paylaşım yapmıştı. Ben de "kaç ayrı programı izleyen kaç ayrı çocuk üzerinde" yapılan bir çalışmanın sonucu olduğunu sormuştum bu tespitin. Bu sorunun ardından paylaşımlarını görmem/yorum yapmam engellendi. (Çünkü bazı "uzman"larımıza göre eleştirmek ve sorgulamak yasak.) Bu ne tür bir çalışmanın sonucu ya da böyle bir çalışma var mı bilmiyorum haliyle ancak bu tür "uzman sallamaları"na sıkça rastlıyoruz. Bu ilk değil. Son da olmayacak. 

Tıpta "ek bulgu" denen bir kavram var. Eşlik eden bir bulgu yoksa tek başına bir şey ifade etmeyen hastalık belirtilerinde bu ek bulgular aranıyor ki çoğu zaman da birden fazla bulgu olması gerekiyor hastalığın teşhisi için. Ancak psikolojide buna gerek yok zannediyorum. Çünkü uzmanlar durmaksızın "çocuğunuza şunu derseniz çocuk bu olur, şunu yaparsanız o olur, öyle davranırsanız böyle olur" tespitleri sıralamaya devam ediyorlar. Çocuğa bunlar dışında ne yaptığınızın, nasıl davrandığınızın sonuca hiçbir etkisi yokmuş gibi tek bir davranış, tek bir söz üzerinden uyarıları sıralayıp duruyorlar. Oysa bütün daha önemli. Çocuğun bu bütünde ne gördüğü daha da önemli.




Hayranı olduğum Alfie Kohn diyor ki "Şımarık Çocuk Bir Şehir Efsanesi" kitabında: Konu çocuğun ya da ebeveynin davranışları değildir. Konu ebeveynin (ya da çocuğun) bu davranışlara neden ihtiyaç duyduğu ve çocuğun bu davranışları nasıl deneyimlediğidir.

Kitabı yeni bitirdim. Daha önce kitap tavsiyesi isteyen ebeveynlere mutlaka Naomi Aldort okumalarını söylerdim. Şimdi yanına Alfie Kohn'u da ekliyorum. Bildiğimiz her şeyi başka gözle inceleyen iki yazar ve ikisinin de hemfikir olduğu iki şey var: "Ne yaptığınızdan çok neden ve nasıl yaptığınız önemlidir." ve "Çok sevilen çocuğa bir şey olmaz.

Ülkemiz uzmanlarınca da öcü olarak görülen Helikopter Ebeveynlik kavramını incelemiş ve bu ebeveynlerle yapılan araştırma sonuçlarını yeniden yorumlamış Alfie Kohn "Şımarık Çocuk Bir Şehir Efsanesi" kitabında. Diyor ki: Bir helikopter ebeveynin davranışı ile çocuğuna zarar vermesi için helikopter ebeveyn olması yetmez, kontrol delisi bir helikopter ebeveyn olması gerekir. Eğer ki ebeveyn bu davranışı kontrol amacı ile değil çocuğuna duyduğu koşulsuz ve samimi sevgi nedeniyle yapıyorsa çocuk "sevgiye doymuş sağlıklı bir yetişkin"den başka bir şey olmayacaktır. Yani tek bir bulgu ile teşhis koymaya çalışan bazı uzmanların aksine ek bulguları sorguluyor. Bütünü görmeye çalışıyor. Alfie Kohn'u bu kadar seviyor olmam tesadüf değil yani. 




Şımarık Çocuk Bir Şehir Efsanesi'ni Alfie Kohn'un diğer iki kitabı gibi (Ödüllerle Cezalandırılmak ve Koşulsuz Ebeveynlik) çok severek okudum. Kitapta yer alan Erich Fromm ifadesini de Alfie Kohn ekolü özeti olarak paylaşmak istedim:

"Koşulsuz sevgi, yalnızca çocuğun değil, her insanın en derin arzu ve ihtiyaçlarından biridir. Ama hak ettiğiniz için liyakatinizden ötürü sevilmek her zaman kuşku yaratır; beni sevmesini istediğim kişiyi belki yeterince memnun edemedim, belki şu, belki bu... Sevgiyi yitirme korkusu daima canlıdır. Dahası sevgiyi "hak eden" kişi kim olduğu için değil yalnızca memnun ettiği için seviliyordur. Aslına bakarsanız sevildiği de yoktur yalnızca kullanılıyordur."

Koşulsuz sevilmeyen kişi koşulsuz sevemez diyor Alfie Kohn. Çocuklarınızı koşulsuz sevmeye çalışın ki onlar da başkalarını (ve kendilerini) koşulsuz sevebilsinler.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Fikrinizi paylaşın